Genelde cilt sağlığı için kullanılan bir ürün olarak karşımıza çıkan kolajen, aslında tüm vücudumuz için olmazsa olmaz yapısal bir proteindir. Kadının da erkeğin de bedeninin adeta çimentosudur. Bağ dokusunda bulunan fibroblast hücreleri tarafından sentezlenir. Temelde görevi cilde güç, esneklik ve sağlamlık vererek vücut bütünlüğünü korumaktır. Kas tendonlarının %80’i, cildin %75’i,kemik kütlesinin ve göz akının %90'i kollajendir. Ayrıca kollajen tendonları, kemik ve eklemleri korumak ve onarmak için ihtiyaç duyulan aminoasitlerden (lisin, prolin gibi) de zengindir. Vücudumuzda en bol bulunan proteinlerden biridir.
Yaşlanma ve çevresel faktörlerin etkisiyle vücutta bulunan kollajen miktarı azalır. Yıkım yapımın önüne geçer ve her yıl kolajen üretimi %1-2 azalır. Yaşımız ilerledikçe cilt elastikiyetinde azalma, ciltte incelme, kuruma, sarkma, kırışıklık, saç tellerinde kırılganlıklar ortaya çıkar. Bu yaşlanma belirtilerinin önüne geçmek için bakım rutininize kollajen bazlı ürünleri eklemenin yanısıra kollajen eklemenizde fayda var.
PEKİ DIŞARDAN ALINAN TAKVİYELER NASIL İŞE YARIYOR?
Dolaşım sistemine karışan kollajen cilt hücrelerini uyarıp aktive ederek kolajen üretimini hızlandırıp, cildi destekliyor yeniden yapılanmasını sağlıyor.
Gelelim şimdi kolllajen takviyelerinin faydalarına…
Cilt Sağlığını İyileştirir
Yapılan araştırmalara göre kolajen takviyesinin oral alımı cilt kırışıklıklarını azaltır. Takviye kullananlarda daha az cilt kuruluğu görülürken, cilt elastikiyetinde de artış olur. Peki ya kolajen içeren kremler etkili mi? Deri üzerine sürülen kremlerdeki kollajen iyi emilmediği için etkisizdir.
Eklemleri Korur: Yaşlandıkça azalan kolajene bağlı osteoartrit gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Alınan takviye kolajen kıkırdakta birikerek yeni kollajen yapımını aktive edecektir ve osteoartriktgibi dejeneratif hastalıklar azalacaktır. Yapılan araştırmalarda takviye kolajen sayesinde osteoartrit semptomlarından olan eklem ağrısının azaldığı görülmüştür.
Kas Kütlesini Destekler: Kas dokusunun % 1-10 u kolajendir ve bu kaslarımızın güçlü olmasını sağlar. Kolajen takviyeleri kreatin gibi kas proteinlerinin oluşumunu destekler.
Osteoporozu Azaltır: Kemik dokusunda bolca bulunan kolajen yaşlanmaya bağlı azalır ve kemik erimesine sebep olabilir. Yaşlandıkça kolajen takviyesinin yanında kalsiyum takviyesi de önerilir. Yapılan araştırmalara göre kolajen ve kalsiyum takviyeleri kullanan kadınlarda kemik mineral yoğunluğunda artış gösterilmiş.
Kalp ve damar hastalıklarını azaltır: Kan damarlarının yapısına katılan ve damar sağlığında önemli rol üstlenen kolajenin yetersizliğinde damarlar zayıflar ve daralır. Damarlardaki bu daralma da arterioskleroza neden olarak kalp krizi, felç gibi ciddi sağlık problemlerine sebep olabilir.
KOLAJEN TAKVİYELERİ HANGİ FORMLARDA BULUNUR? NASIL KULLANILMALI? NE ZAMAN BAŞLANMALI?
Takviye kollajenler tablet, kapsül, toz, sıvı ve hatta sakız şeklinde bile satışa sunulan ürünlerdir. Biyoyararlanımı arttırmak için ideal olan peptid kollajen ve likit formların tercih edilmesidir. Kullanılan miktar da sonucu etkiler. DSÖ önerisine göre kullanılan kollajen miktarı günde en az 5-10 gr ve 3 ay boyunca her gün olmalı. Kullanılan miktar arttıkça yararı artmaktadır. Tabi bu da biraz ek maliyet demek. Kollajen sentezine destek olması açısından alınan takviye bakır, çinko, C vitamin içermesi de etkinliği arttırır.
Kolajen üretimi bireyler arasında değişmekle beraber ortalama 25 yaş civarında düşmeye başlar ve 25-30 yaş arasında kolajen takviyesi başlamak mantıklı olacaktır. Yine de doktorunuza danışarak başlamak akıllıca olacaktır.
PEKİ KİMLER KOLLAJEN KULLANMAMALI?
Son olarak bundan bahsedelim istiyoruz. Gebelerde kolajen kullanımı konusunda yeterli çalışma yoktur. O yüzden gebeler ve emziren annelere kolajenle ilgili tüketim önerisi verilemiyor. Kanser hastaları, böbrek yetmezliği olan hastalar, 18 yaş altı bireylerde kolajen kullanılması önerilmemekte.