Düzenli abur cubur tüketimi doğurganlık sağlığını nasıl etkiler?

Düzenli abur cubur tüketimi doğurganlık sağlığını nasıl etkiler?
Fast food tüketimi doğurganlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Fast food tüketen kadınlar daha uzun süre gebe kalmada zorluk yaşayabilirken, meyve alımının artması ise gebe kalmayı hızlandırabilir.

Canımızın çektiği ve çok sevdiğimiz cazip fast food yiyeceklerin sadece sağlığımız için ciddi bir risk oluşturmadığını, aynı zamanda doğurganlığımız üzerinde de önemli bir etkiye sahip olduğunu biliyor musunuz? Hem doğal hem de çevresel çeşitli faktörler doğurganlığı etkileyebilir. Genetik yatkınlıklar veya tıbbi durumlar gibi bazı hususlar kişinin kontrolü dışındayken, diyet ve yaşam tarzı gibi diğerleri tamamen kişinin kontrolü altındadır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, fast food tüketiminin kadınlarda doğurganlığın azalmasıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, optimal doğurganlığı ve genel refahı desteklemek için beslenme ve yaşam tarzı seçimlerimize dikkat etmek giderek daha önemli hale gelmektedir.

Fast Food ve Doğurganlık Örüntüleri

Birçok çalışma, fast food yemenin doğurganlık üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu vurgulamıştır. Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi Robinson Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen ve Avustralya, İngiltere, İrlanda ve Yeni Zelanda'dan 5.600 kadının katıldığı bir çalışmada, araştırmacılar beslenme alışkanlıklarının gebe kalma üzerindeki etkisine ilişkin önemli gözlemlerde bulunmuşlardır. Bulgular, fast food tüketiminin gebe kalma süresinin uzamasıyla ilişkili olduğunu ve fast food tüketen kadınların yüzde 8'den yüzde 16'ya kadar büyük bir kısırlık riski yaşadığını ortaya koydu.

Öte yandan, meyve alımının artmasının gebe kalma sürecini hızlandırarak olumlu bir etkiye sahip olduğu da fark edildi. En düşük miktarda meyve tüketen kadınların kısırlık riskinin arttığı ve riskin yüzde 8'den yüzde 12'ye yükseldiği vurgulanmıştır. Bu çalışma, diyetin doğurganlık sonuçları üzerindeki potansiyel etkisini vurgulamakta ve üreme sağlığını desteklemek için sağlıklı diyet seçimleri yapmanın önemini pekiştirmektedir. Gözlemler, bir kadının kan dolaşımındaki yağ asidinin metabolizmayı değiştirebileceğini ve yumurta kalitesini etkileyebileceğini göstermiştir.

Erkek doğurganlığı açısından, fast food tüketimi sperm üretimini ve sperm hareketliliğini bozabilir. Yaklaşık 3.000 Danimarkalı erkekle yapılan yeni bir çalışmada, beslenme alışkanlıkları dikkate alınarak sperm kaliteleri incelenmiştir. Sonuçlar, meyve içeren yüksek kaliteli bir diyetin sürdürülmesinin ve fast food alımının en aza indirilmesinin doğurganlığın artmasına ve ebeveynliğe ulaşma süresinin kısalmasına yol açabileceğini göstermiştir. Çalışma, önemli miktarda pizza, hamburger, patates kızartması ve şekerli gıdalar tüketen erkeklerin sperm sayısının, sebze, balık ve meyve açısından zengin bir diyet tercih edenlere kıyasla yüzde 25 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. Sağlıklı beslenenlerin sperm sayısının 167 milyon civarında olduğu, sağlıksız beslenenlerin sperm sayısının ise yaklaşık 122 milyon olduğu bildirilmiştir.

Ayrıca, birçok bilim insanı doğurganlık ve fast food tüketimi arasındaki bağlantıyı çözmeye çalışmıştır. Sağlıklı bir diyet uygulayan erkeklerin eşleriyle gebelik elde etme olasılığının, gebelik olasılığının yalnızca yüzde 47 olduğu kötü bir diyet uygulayanlara kıyasla yüzde 83 daha fazla olduğu bulunmuştur. Bu bulgular, fast food tüketiminin azaltılması gerekliliğini yinelemekte ve diyet seçimlerinin, özellikle de trans yağ alımının erkek doğurganlığı ve IVF tedavilerinin başarısı üzerindeki etkisini vurgulamaktadır.

Daha Sağlıklı Bir Yaşam Tarzına Giden Yol

Evde hazırlanan yemekleri tüketmek, sağlıklı beslenmenin en etkili yollarından biri olarak kabul edilmektedir. Araştırmalar, sık sık ev yemeği yiyen bireylerin daha kaliteli gıdalar tüketme eğiliminde olduğunu ve bunun da genel sağlık sonuçlarının daha iyi olmasına yol açtığını göstermektedir. Ayrıca, evde pişirilen yemeklerin tercih edilmesi, bazı gıdalarda bulunan endokrin bozucu kimyasallara (EDC'ler) maruz kalmayı azaltabilir.

Çalışmalar, evde hazırlanmamış yemekler tüketen bireylerin, ftalat ve bisfenol A gibi, genellikle gıda işleme ve ambalajlama ile ilişkili olan ve doğurganlık üzerinde zararlı bir etkiye sahip olabilecek EDC'lere maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermiştir.

Ayrıca, tam tahıllar, sebzeler ve meyveler gibi yüksek lifli gıdalar açısından zengin bir diyetin teşvik edilmesi faydalıdır. Yemeklerde şeker ve tuz alımının azaltılması ve kalsiyum ve demir açısından zengin gıdaların tüketiminin teşvik edilmesi de dengeli ve besleyici bir diyete katkıda bulunabilir. Bu diyet seçimleri daha iyi sağlık sonuçlarını destekleyebilir ve üreme sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olabilir.

Kaynak: Kadın Doğum Uzmanı Dr Sandeep Talwar

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet